-
Adayların çoğunluğu batmaya aday, ama franchise alabilmek için adeta yalvarıyor.
-
Franchise bedelini pahalı bulana "piyasa böyle" almayacaksan çekil, sıradaki gelsin deniyor.
-
Franchise alanlar bu durumu normal karşılıyor, giriş bedelini, sürekli ödemeyi, sert anlaşmayı, yüksek kirayı düşünmeden kabul ediyor.
-
Amerika´nın 10, 20, 30 bin şube açmış, franchise zincirleri 10, 20, 30 bin dolar düzeylerinde giriş bedelleri alırken, Türkiye´nin 100, 200 şube açmış zincirleri giriş bedeli, inşaat bedeli, devir bedeli diyerek bir şubeden 100, 200 bin dolar fazladan para alabiliyor. Almanya´da Mercedes fiyatına Türkiye´de Murat araba alanların çocukları bu bedeli ödüyor. Buna ekonomi literatüründe "piyasa" deniyor. Ancak tam rekabet ortamında taşlar yerine oturuyor. İnsan geri dönüp baktığında bir zamanlar ne kazıklar yediğini, o paraların kimin cebine gittiğini anlıyor.
-
Bu durumu haksız veya garip bulanların ekonomideki piyasa dalgalanmalarını incelemelerini öneriyoruz.
-
Ekonomi kitaplarında, bir koruda tavşanları yiyen tilkilerin birinin çoğalırken diğerinin azalması, dalgalanmaya örnek olarak verilir, sınavda buradan soru da çıkar. Asıl soru, sizin tavşan mı, tilki mi olduğunuzdur.
-
Kitap yerine gazete okuyanların, döviz kurlarının, borsa endeksinin, konut fiyatlarının, türev piyasaların, tüketici kredilerinin nasıl bir dönem şişip sonra patladığını hatırlamasını öneriyoruz.
-
Dalgalanmanın nedeni, "toplu histeri" veya "sürü psikolojisi" denilen insan davranışıdır. Birilerinin birşey yaptığını görenler, nedenini, sonunu düşünmeden peşlerine takılırlar.
-
Şişme ve çökme piyasaların doğal dalgalanma sürecidir. Akıllı borsacı dalgada batmaz, sörf yapar, çıkarken de, inerken de kazanır. Akıllı franchise alan yükselen markayı sezer, ucuzken alır, pahalılaşınca satar.
-
Piyasada herkes birden kazanamaz. Biri kazanırken diğeri kaybeder. Asıl soru, sizin kazanan mı, kaybeden mi olduğunuzdur.